News Agency:haber
Dışişleri Bakanlığının ABDnin Askeri Saldırısı İle İlgili Bildirisi
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının ABDnin İranın Barışçıl Nükleer ‎Tesislerine Yönelik Askeri Saldırısı ile İlgili Bildirisi ‎
  İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri ‎tarafından İran'ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik vahşice gerçekleştirilen ‎askeri saldırıyı – ki bu eylem Birleşmiş Milletler Şartı'nın en temel ilkeleri ile ‎uluslararası hukuk kurallarının açık ve eşi benzeri görülmemiş bir ihlali suretiyle ‎gerçekleştirilmiştir – en güçlü şekilde kınamakta, bu büyük ihlalin tüm ‎sonuçlarından ve doğurabileceği son derece tehlikeli yansımalardan dolayı, ‎savaş yanlısı ve hukuk tanımaz Amerikan yönetimini tamamen sorumlu ‎tutmaktadır.‎ Birleşmiş Milletlere üye egemen bir devletin toprak bütünlüğüne ve ulusal ‎egemenliğine karşı gerçekleştirilen bu askeri saldırı – ki bu eylem, Siyonist ‎rejimle yürütülen ve suç teşkil eden bir işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilmiştir ‎‎– Amerikan siyasetinde hâkim olan çirkefliğin geldiği noktayı ve ABD ‎yönetiminin, barışsever ve bağımsızlık yanlısı olan İran halkına yönelik derin ‎düşmanlığını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.‎ İran İslam Cumhuriyeti, ABD'nin askeri saldırganlığına ve bu haydut rejimin ‎işlediği suçlara karşı tüm gücüyle direnme ve İran’ın güvenliği ile ulusal ‎çıkarlarını savunma hakkını saklı tutmaktadır.‎ ABD’nin, İsrail rejiminin İran’a yönelik askeri saldırısının onuncu gününün ‎sabahında İran’ın barışçıl nükleer tesislerine gerçekleştirdiği saldırı, bu ülkenin ‎Siyonist rejim ile birlikte İran’a yönelik askeri saldırının planlanması ve ‎icrasında suç ortaklığını ve iş birliğini açıkça gözler önüne sermiştir.‎ ABD'nin İran'ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik askeri saldırısı, yalnızca BM ‎Şartı'nın, özellikle de kuvvet kullanımını yasaklama ve 2. maddenin 4. ‎fıkrasında belirtilen devletlerin toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliklerine ‎saygı ilkesinin ağır ve benzeri görülmemiş bir ihlali olmakla kalmayıp, aynı ‎zamanda 2231 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı'nın ihlali ve BM Güvenlik ‎Konseyi daimi bir üyesinin nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine ‎indirdiği korkunç bir darbedir‏.‏ İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş ‎Milletler Genel Sekreteri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve diğer yetkili ‎uluslararası makamlara, bu suç teşkil eden hukuk dışı eyleme karşı acil harekete ‎geçme sorumluluğunu bir kez daha hatırlatmakta ve bu tür açık bir saldırı ‎karşısında sessiz kalınmasının, uluslararası barış ve güvenliği benzeri ‎görülmemiş kapsamlı bir tehlike ile karşı karşıya bırakacağına kuvvetle vurgu ‎yapmaktadır.‎ İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden biri olarak, ‎dünyanın ABD'nin açık bir hukuk ihlaliyle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, ‎BM ve sorumluluk sahibi her bir üyesini görev ve sorumluluklarını yerine ‎getirmeye davet etmektedir.‎ Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden, acil bir toplantı düzenleyerek ‎ABD’nin İran’a yönelik saldırgan eylemini kesin bir dille ve kararlı bir şekilde ‎kınamasını ve bu ülkeyi uluslararası ilke ve kuralların ağır ihlali nedeniyle hesap ‎vermeye çağırmasını talep ediyoruz.‎ Ajans ve Genel Müdür’ün sorumluluğu -ki açıkça savaş yanlısı taraflardan yana ‎bir tutum sergileyerek yakın zamanda yaşanan trajediye zemin hazırlamış ve ‎gerekçe oluşturmuştur- her zamankinden daha nettir. Uluslararası Atom Enerjisi ‎Ajansı Yönetim Kurulu’ndan, ABD’nin barışçıl nükleer tesislere yönelik – ki ‎hepsi Ajans ve Güvenlik Anlaşması'nın sıkı denetimi altındadır- tehlikeli ‎müdahalesi karşısında yasal sorumluluğunu yerine getirmesi amacıyla acil bir ‎toplantı düzenlemesini talep ediyoruz. ‎ Dünya, diplomatik bir sürecin ortasında, diplomasiye ihanet ederek soykırımcı ‎ve hukuk tanımaz İsrail rejiminin saldırgan eylemlerini destekleyen tarafın ‎Amerika Birleşik Devletleri olduğunu unutmamalıdır. Şimdi ise Amerika, İsrail ‎rejiminin hukuk dışı uygulamalarını ve suçlarını tamamlayıcı nitelikte, İran’a ‎karşı tehlikeli bir savaş başlatmıştır.‎ Bugün herkes, kendisini Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olarak gören bir ‎ülkenin hiçbir kurala ve etiğe bağlı kalmaksızın soykırımcı ve işgalci bir rejimin ‎çıkarları uğruna her türlü hukuksuzluğu ve suçu işlemekten çekinmeyeceği ‎açıkça görmüştür.‎
© 2019 - economy@mfa.ir