Dışişleri Bakanı Sayın Seyyid Abbas Araghchi:  Yedi bin yıllık medeniyete dayanan zengin bir kültüre sahip bir ülke olan İran, tehdit ve yıldırma diline asla cevap vermeyecektir. İranlılar hiçbir zaman hiçbir yabancının önünde eğilmemiş ve onlara yalnızca saygıyla karşılık vermiştir. İran, son Amerikan-İsrail saldırıları sırasında neler yaşandığını – gerek bizim yaşadıklarımız, gerekse düşmanlarımızın yaşadıkları olsun - hatta hâlâ sansürlenen saldırıların boyutunu çok iyi biliyor. Bu saldırganlığın tekrarlanması halinde daha kararlı bir şekilde artık gizlenmesi imkansız bir tepki ile karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bir milyondan fazla İranlı, ABD'nin inşa ettiği ve %20 oranında zenginleştirilmiş uranyumla çalışan Tahran Araştırma Reaktörü'nde üretilen tıbbi radyoizotoplara ihtiyaç duyuyor. İran ayrıca, yeni kurulan nükleer reaktörlerimizi beslemek için zenginleştirmeye ihtiyaç duyuyor. Aklı başında hiç kimse, sırf zorba yabancılar istedi diye, hayat kurtaran yerli ve barışçıl teknolojiye yapılan muazzam yatırımın meyvelerinden vazgeçmez. İran nükleer tesislerine yönelik son dönemde gerçekleşen yasadışı bombalama, her zaman söylediğimiz şu şeyi kanıtladı: "Askeri çözüm" diye bir şey yoktur. Nükleer programımızın barışçıl olmayan amaçlara yönlendirilme olasılığı konusunda endişeler varsa, "askeri seçenek" yetersiz kalmıştır; ancak belki de müzakereli bir çözüm işe yarayabilir. Herkes şunu bilmeli ki, biz İranlılar barışçıl nükleer programımızı satın almadık; biz onu alnımızın teriyle, gözyaşımızla, kanımızla inşa ettik. Yetenekli ve şaşırtıcı insan gücümüzün ulaştığı teknoloji ve teknik bilgi, bombalamalarla yok edilemez. Evet, zenginleştirme tesislerimiz ciddi şekilde zarar gördü, ama azmimiz ve kararlılığımız aynı şekilde devam ediyor.