İran: İşgal altındaki Filistinde Siyonist rejimin devam eden suçlarını şiddetle kınıyoruz.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Baghaei Siyonist rejimin işgal altındaki Filistinde devam eden suçlarını şiddetle kınadı.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Baghaei, Gazze Şeridi’nde Filistinlilere yönelik katliam ve soykırımın, sürekli bombardımanlar ve insani yardımların engellenmesi yoluyla sürdüğüne değinerek, bu suçların durdurulması ve savaş suçluları ile soykırım faillerinin yargılanması için acil ve etkili önlemler alma konusunda uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in sorumluluklarını hatırlattı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ayrıca, BM Genel Kurulu’nun, Uluslararası Adalet Divanı’nın 1949 Cenevre Sözleşmeleri’nin mükerer 1. maddesi uyarınca tüm devletlerin uluslararası insancıl hukuk kurallarının uygulanmasını güvence altına alma yükümlülüğünün vurgulandığı danışma görüşüne ilişkin son kararına atıfta bulunarak, Siyonist rejimin uluslararası insancıl hukuku açık ve sistematik biçimde ihlal etmesini, savaş suçlarını, insanlığa karşı işlediği suçları ve soykırım eylemlerini şiddetle kınayarak, Siyonist rejimin cezasızlığının sona erdirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD’yi ve Siyonist rejimin diğer silah sağlayıcı ve siyasi hamilerini, işgal altındaki Filistin ile Lübnan ve Suriye’de bu rejim tarafından işlenen soykırım ve diğer suçlarda Siyonist rejimin ortağı ve suç ortağı olarak nitelendiren Sözcü, “Gazze ve Lübnan’da sözde ateşkes ilan edilmesine rağmen, Siyonist rejim ABD’nin kapsamlı desteği ve Lübnan ile Gazze’deki ateşkesin garantörlerinin kayıtsızlığıyla, işgal altındaki Filistin’de ve Lübnan’da vahşice suçlar işlemeye devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
İsmail Baghaei Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik aralıksız saldırılarını, Lübnanlı sivillerin hedef alınarak öldürülmesini ve bu ülkenin altyapısı ile hayati tesislerinin tahrip edilmesini, Siyonist rejimin saldırganlığının ve bölge ülkelerinin güvenliği ile kalkınmasına karşı doğasından ileri gelen düşmanlığının açık bir göstergesi olarak değerlendirirken, bölge ülkelerini ve uluslararası toplumu, ırkçı Siyonist rejimin bölgesel ve küresel barış ve istikrara yönelik sürekli tehdidine karşı ciddi adımlar atmaya çağırdı.