27 June 2025
2025/06/22 - 13:00

Dışişleri Bakanlığının ABDnin Askeri Saldırısı İle İlgili Bildirisi

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının ABDnin İranın Barışçıl Nükleer ‎Tesislerine Yönelik Askeri Saldırısı ile İlgili Bildirisi ‎

 

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri tarafından İran'ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik vahşice gerçekleştirilen askeri saldırıyı – ki bu eylem Birleşmiş Milletler Şartı'nın en temel ilkeleri ile uluslararası hukuk kurallarının açık ve eşi benzeri görülmemiş bir ihlali suretiyle gerçekleştirilmiştir – en güçlü şekilde kınamakta, bu büyük ihlalin tüm sonuçlarından ve doğurabileceği son derece tehlikeli yansımalardan dolayı, savaş yanlısı ve hukuk tanımaz Amerikan yönetimini tamamen sorumlu tutmaktadır.

Birleşmiş Milletlere üye egemen bir devletin toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliğine karşı gerçekleştirilen bu askeri saldırı – ki bu eylem, Siyonist rejimle yürütülen ve suç teşkil eden bir işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilmiştir ‎‎– Amerikan siyasetinde hâkim olan çirkefliğin geldiği noktayı ve ABD yönetiminin, barışsever ve bağımsızlık yanlısı olan İran halkına yönelik derin düşmanlığını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.

İran İslam Cumhuriyeti, ABD'nin askeri saldırganlığına ve bu haydut rejimin işlediği suçlara karşı tüm gücüyle direnme ve İran’ın güvenliği ile ulusal çıkarlarını savunma hakkını saklı tutmaktadır.

ABD’nin, İsrail rejiminin İran’a yönelik askeri saldırısının onuncu gününün sabahında İran’ın barışçıl nükleer tesislerine gerçekleştirdiği saldırı, bu ülkenin Siyonist rejim ile birlikte İran’a yönelik askeri saldırının planlanması ve icrasında suç ortaklığını ve iş birliğini açıkça gözler önüne sermiştir.

ABD'nin İran'ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik askeri saldırısı, yalnızca BM Şartı'nın, özellikle de kuvvet kullanımını yasaklama ve 2. maddenin 4. fıkrasında belirtilen devletlerin toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliklerine saygı ilkesinin ağır ve benzeri görülmemiş bir ihlali olmakla kalmayıp, aynı zamanda 2231 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı'nın ihlali ve BM Güvenlik Konseyi daimi bir üyesinin nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine indirdiği korkunç bir darbedir‏.‏

İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve diğer yetkili uluslararası makamlara, bu suç teşkil eden hukuk dışı eyleme karşı acil harekete geçme sorumluluğunu bir kez daha hatırlatmakta ve bu tür açık bir saldırı karşısında sessiz kalınmasının, uluslararası barış ve güvenliği benzeri görülmemiş kapsamlı bir tehlike ile karşı karşıya bırakacağına kuvvetle vurgu yapmaktadır.

İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden biri olarak, dünyanın ABD'nin açık bir hukuk ihlaliyle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, BM ve sorumluluk sahibi her bir üyesini görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet etmektedir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden, acil bir toplantı düzenleyerek ABD’nin İran’a yönelik saldırgan eylemini kesin bir dille ve kararlı bir şekilde kınamasını ve bu ülkeyi uluslararası ilke ve kuralların ağır ihlali nedeniyle hesap vermeye çağırmasını talep ediyoruz.

Ajans ve Genel Müdür’ün sorumluluğu -ki açıkça savaş yanlısı taraflardan yana bir tutum sergileyerek yakın zamanda yaşanan trajediye zemin hazırlamış ve gerekçe oluşturmuştur- her zamankinden daha nettir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu’ndan, ABD’nin barışçıl nükleer tesislere yönelik – ki hepsi Ajans ve Güvenlik Anlaşması'nın sıkı denetimi altındadır- tehlikeli müdahalesi karşısında yasal sorumluluğunu yerine getirmesi amacıyla acil bir toplantı düzenlemesini talep ediyoruz.

Dünya, diplomatik bir sürecin ortasında, diplomasiye ihanet ederek soykırımcı ve hukuk tanımaz İsrail rejiminin saldırgan eylemlerini destekleyen tarafın Amerika Birleşik Devletleri olduğunu unutmamalıdır. Şimdi ise Amerika, İsrail rejiminin hukuk dışı uygulamalarını ve suçlarını tamamlayıcı nitelikte, İran’a karşı tehlikeli bir savaş başlatmıştır.

Bugün herkes, kendisini Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olarak gören bir ülkenin hiçbir kurala ve etiğe bağlı kalmaksızın soykırımcı ve işgalci bir rejimin çıkarları uğruna her türlü hukuksuzluğu ve suçu işlemekten çekinmeyeceği açıkça görmüştür.

متن دیدگاه
نظرات کاربران
تاکنون نظری ثبت نشده است